Yün palto
Çapalı’da bulunduğu bir dönemde Hoca Efendi (k.s) ve köyün yaşlısı genci bir kış günü cami bitişiğinde ki köy odasında oturmaktaydılar.
Muhtarda toplulukta bulunmaktadır. Sohbete öyle bir nazik konuya gelinir ki Hoca Efendi (k.s) ile muhtar arasında bir söz olur.
Mevsim münasebetiyle oda da bulunan ocak fırın gibi alev alev yanmaktadır.Altına hamamın külhanı gibi hayli kıpkırmızı kor yığılmıştır.
Muhtarın sözü üzerine dediğini ispatlamak için Hoca Efendi (k.s) onu kaldırdığı gibi yanmakta olan ateşin ortasına oturtur.
Bulunanlar korkarlar telaşlanırlar.Muhtarı kaldırdığında Hoca Efendi (k.s):
-Bakınız palto da en ufacık bir yanık var mıdır? Der.
Hakikaten bakarlar ki,yanması şöyle dursun en ufacık bir iz dahi bulunmamaktadır.
Böylece meseleyi tatbiki bir şekilde anlatmış olur.