SESSİZ VE GÜRÜLTÜSÜZ
Hacı Hasan Hoca (k.s) vaaz ve sohbetlerini ayet ve hadislere dayandırırdı.
Fıkıh konularında mezhep imamına uygun hareket ederdi.inanç hususlarında da öyleydi.
Genellikle bunlarda,kültürlü bir kişiden en bilgisiz zayıf kişiye öğretilmek istenenleri sade bir dil ve üslupla kolayca anlatırdı.
Cenabı Hakkın varlık ve birliğini kudretini en ikna edici bir tarzda anlatır, herkes Onun ne demek istediğini kolayca anlardı.
İmanın kuvvetlenmesine maneviyatın yükselmesine sebep olurdu.
Bir vaazlarında ;
-“bakınız şu bahçelere !Türlü renk ve lezzette olan meyveler hepsi birbirinden güzel.!Tatları biçimleri kokuları başka başka.!
Çeşitleri ayrı ayrı olan bu meyveler dar bir sahada meydana gelmektedirler.
Öyle bir fabrikayı Rabbani ki ne sesi var nede gürültüsü.Rahatsız eden bir dumanda yok.Hava kirliliği meydana getirmek gibi bir derdi de yok.
Aksine havanın temizlenmesi gibi birçok faydaları var.Bacağına dolaşarak senin için tehlike olacak kayış ve çarkları da göremezsiniz.
Bütün bunlar, Onun varlığının birliğinin ne büyük bir kudrete sahip olduğunun delilidir. Bütün insanlar bir yere gelseler,bunu yapmalarına imkan yoktur.
Aynı şekilde ana rahminde ki cenin dar ve karanlık bir yerde vücuda getirilip yaratılmaktadır.
Halbukiyse, her sanatkar sanatı icra etmek için her şeyden önce geniş bir alana ihtiyaç duyar ki, eli ayağı kolayca oynayabilsin.
İşte bütün bunlar insanın gafletten uyarmaya Hakkı tanımaya yetmez mi?”