VERİLMEYEN ZEKAT
Bir gün tanınmış tüccarlardan Çopur Hacı Ahmet’in dükkanında Hoca Efendi (k.s) sohbet etmekteydi.
Yine tanınmış esnaftan birisi gelir.Orada bulunan tüccarlardan Hacı Nuri Pehlivan’ın anlattığına göre Hoca Efendi (k.s) o gelen adama;
-Baban zekatını tam verememiş bu verilmeyen zekat yüzünden kabrinde azap görmekte,ister fakirlere sen ver istersen ben dağıtıvereyim dedi.
Babası ticaret yapan tanınmış bir hocaydı..Bu adam:
-Hoca efendi veremeyeceğim, der.ısrar eder,ret edilir.Bir sonuç elde edemeyeceğini anlayan Hoca Efendi (k.s) öfkelenir ve şöyle dua eder:
-Allah seni kahretsin! Allah seni…Bunu üç kere tekrar etti.Bina sarsılır gibi oldu.
Bu adam kısa bir müddet sonra İstanbul’a mal almaya gideceği akşam karısına:
-Bir adam geldi ,der ve ruhunu teslim eder.
Bunu İstanbul’da bulunan bir hoca Efendiye söyledim,O hoca efendi sordu:
-O zekatını vermeyen hocamıydı?
-evet dedim ,O zat:
-İşte o,yakın bir arkadaşının azabına dayanamamış onun kurtulmasına sebep olmak istemiş… Siz o zatı sakın kırmayın, Allah’ın nazlı kullarından olduğu anlaşılıyor dedi.
Bu arada Ebu Bekir (r.a) zekat hususunda ki hassasiyeti Onda da aynen görülüyor.
Birde aralarından ayrılan bir dostunun azaptan kurtulması için sarf edilen büyük gayret dikkat çekicidir.