Yine Peygamber (Aleyhissalâtü vesselam) buyurdu: "Kim günde yüz kerre: "Sübhânellâhi ve bihamdihî (Allah'a hamd ederek O'nu noksanlıklardan tenzih ederim) derse, günahları deniz köprükleri kadar olsa bile hepsi silinir. "
Cabir b.Abdullah'dan (Radıyallahu Ânhüma rivayet edildiğine göre, Cabir demiştir ki, Resûlüllah sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işittim: Zikrin en faziletlisi, "Lâ ilahe illallah" (Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur), sözüdür."
Sa'd b.Ebi Vakkas'dan )Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bir Bedevi, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip dedi ki, Bana söyleyeceğin bir söz öğret. (Buna cevaben Peygamber) buyurdu: "(Şunu) söyle: "Lâilâhe illallâhu vahdehû , lâ şerîke lehû, Allâhu ekber kebîrâ, velhamdü lillâhi kesîra, ve sübhânellâhi rabbi'l-âlemin. Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi'l-azîzi'l-hakîm." (Allah'dan başka ilâh yoktur; yalnız O vardır. Allah'a çok hamd olsun, Alemlerin Rabbı olan Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir. İbâdet etmekte güç ve günahtan sakınmada kuvvet ancak Azîz, Hakîm olan Allah iledir.)"
A'rabî (Bedevi) dedi ki, bu sözler benim Rabbim içindir, benim için hangisi? (Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu: "(Şunu) söyle: "Allâhümmeğfirlî, verhamnî, vehdinî, verzuknî." (Allah'ım! Beni bağışla, bana merhamet et, bana hidâyet ver, bana rızık ver)."
Sa'd b, Ebî Vakkas (Radıyallahu Anh) şöyle anlatmıştır: Biz, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında idik. şöyle buyurmuştu: "Siz, hergün bin hasene (sevab) kazanmaktan acizmisiniz?’’ Meclisinde oturanlardan biri sordu: Bin hasene (sevab) nasıl kazanılır? Peygamber (s.a.v) buyurdu: "İnsan yüz tesbih (Sübhanellah) yapar da ona bin hasene yazılır ya-hud ondan bin günah düşürülür."
Ebû Zerr'den (Radıyallahu Ânh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Sizden her birinizin âzâları (organları) üzerinde bir sadaka (vermek) vardır: Her tesbîh (Sübhânellâh) bir sadakadır, her hamd (Elhamdülillâh) bir sadakadır, her tehlîl (Lâ ilahe illallâh) bir sadakadır, her tekbîr (Allâhu Ekber) bir sadakadır, iyiliği emretmek bir sadakadır, kötülükten alıkoymak bir sadakadır. Bunların hepsine de kuşlukta kılacağın iki rekât namaz kifayet eder."
Yani bütün bunların hepsini, 2 rekatlık kuşluk namazı kılarak kazanabilirsiniz.
Ebû Musa El-Eş'ari'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana şöyle buyurdu:"Cennet hazinelerinden bir hazine edinme yolunu sana göstereyim mi?" Ben, Evet (göster) ya Resûlallah, dedim. Şöyle buyurdu: "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh" (İbâdete güç yetirmek ve günahlardan korunmak ancak Allah'ın kuvveti iledir), söyle."
Sa'd b. Ebi Vakkas dan (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, kendisi Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bir hanımın yanına vardı ki, onun önünde tesbih çekmekte olduğu çakıl yahut çekirdek taneleri vardı. Hazreti Peygamber ona şöyle buyurdu: "Dikkat et ey hanım! Sana şu yaptığından daha kolay yahud daha faziletli olan şeyi bildireyim mi?" dedi. Sonra buyurdu (Şöyle dersin): "Sübhânellâhi adede mâ haleka fissemâi, Sübhânellâhi adedemâ haleka fi'larzı, Sübhânellâhi adede mâ beyne zâlike, Sübhânellâhi adede mâ hüve hâlikûn. (Gökte yarattığı şeyler sayısınca Allah'ı noksanlıklardan tenzih ederim, yerde yarattığı şeyler sayısınca Allah'ı tenzih ederim, semâ ile arz arasında olanlar sayısınca Allah'ı tenzih ederim, yaratacağı şeyler sayısınca Allah'ı tenzih ederim. Allahu Ekber de bunun gibi, Elbamdü Lillâh da bunun gibi, Lâ ilahe illallah da bunun gibi, Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh da bunun gibi), (söylersin)."
Muhacirlerden sahabiye Yüseyre hanımdan rivayet edildiğine göre, "Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem kadınlara (Tekbîr, Takdîs, Tesbîh) ve Tehlîl getirip bunları gözetmeyi (ihmal etmemeyi) ve parmak uçları ile saymalarını (böylece zikir sayısını doldurmalarını) emretmiştir; çünkü parmaklar ve (bütün iş organları) yapılanlardan sorumludurlar ve yapılan işleri haber vermek için konuşturulurlar), buyurdu. "
Abdullah b.Ömer'den (Radıyallahu Anh) hasen bir isnadla rivayet edildiğine göre Abdullah (Radıyallahu Anh) şöyle demiştir: "Ben, Rasûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in parmak bitiştirerek Tesbîh yaptığını gördüm." Bir rivayette de: "Sağ eliyle (parmak bitiştirip tesbih yaptığını gördüm)." şeklindedir.
Ebû Sa'îd El-Hudrî'den (Radiyalîahu Anh) rivayet edildiğine göre, Rasûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kim ki: (Rab olarak Allah'a, dîn olarak İslâm'a ve Resul olarak Muhammed'e razı oldum) derse, ona Cennet vâcib olmuştur. [Radîtü billâhi rabben, vebil İslâmi dînen, vebi Muhammedin Rasûlen]
İbni Mes'ûd (Radıyaliahu Anh) Hazretlerinden yapılan rivayetde demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Götürüldüğüm İSRA (ve Mi'raç) gecesinde İbrahim Aleyhis-sellem ile karşılaştım. Dedi ki: Ey Muhammedi Ümmetine selâm söyle ve onlara haber ver ki, Cennetin toprağı hoştur, suyu tatlıdır, orası düzlüktür, ağaçları da: Sübhânellâhi ve'l-hamdülillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhu ekber' dir. (Bu tesbihler sebebiyle Cennetin ağaçlarına ve nimetlerine kuvuşulur.)"
Cabir'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle byurmuştur. "Kim: Sübhânellâhi ve bihamdihî (Allah'a hamd eder olduğum halde O'nıı noksanlıklardan tenzih ederim) derse; onun için Cennette bir hurma ağacı dikilir:’’
Ebû Zerr (Radıyallahu Anh) Rasülüllah Sallallahu Aleyhi ve Sel-lem'e şöyle sorduğunu rivayet ediyor: Ya Resûlallah! Allah'a en sevimli olan söz hangisidir? Buyurdular: "Melekleri için Allah'ın seçmiş olduğu şu sözlerdir: Sübhâne rabbî ve bihamdihî, sübhâne rabbî ve bihamdihî. (Rabbim sana hamd ederek Seni noksanlıklardan tenzih ederim, Rabbim Sana hamd ederek Seni noksanlıklardan tenzih ederim."