Dünya bir seraptır
Ey oğul!
Bu dünya imtihan yeridir. Onun yüzü yaldızla ve çeşitli yüzlerle süslenmiştir. Sureti nakışlıdır. Çirkin bir kadın gibi kaşı çekilmiş, yanakları boyanmış. İlk bakışta tatlı gelir, göze tazelik ve canlılık hayali verir; lâkin gerçekte o üzerine koku sürülmüş cifeye benzer.
Sineklerin ve kurtların içine dolduğu bir çöplük gibidir. Su gibi görünür, o bir seraptır, Şeker suretinde zehirdir. İçi harap ve çok kötüdür. Bu süsü ve hayasızlığı ile söylenenlerin ve anlatılanların hepsinden şerlidir.
Onun aşkı sefih ve büyülüdür. Fitneye düşmüş, çıldırmış ve aldatılmıştır. Kim onun görünüşüne aldanırsa ebedi kayıp zehri ile zehirlenmiştir. Kim onun tazeliğine ve tadına bakarsa sonsuzluğa kadar pişmanlık duyar.
Dünya nedir?
Ey oğul!
Dünya nedir, bilir misin? Kadın, çocuk, mal, makam, reislik, oyun, oyuncak, lüzumsuz işlerle uğraşmak...
Bütün bu sayılanlardan hangisi seni alıp Allah'tan başka şeylerle oyalayıp perdelerse, o dünyaya dahildir.
Gençlik tövbesi
Ey oğul!
Cenab-ı Hak sonsuz inayetinden sana nasip verdi. Bilhassa gençlik çağında sana tevbe nasip etti. Şimdi bilmiyorum, o tevbede sebatlı mısın? Yoksa çeşitli muzahrefat ile şeytan seni azdırdı mı?
Tevbe üzerinde durup devam ettirmek zor görülebilir, zira çağ gençlik çağıdır. Dünya malına gelince, elde etme sebepleri çok ve kolaydır, bu manada arkadaşlarının çoğu da uygunsuzdur.
Sana tefekkür lazım
Ey oğul!
Önemle üzerinde duracağın iş, mübah şeylerin zaruri olan miktarı ile yetinmektir. Bu zaruri miktar da ibadetlerde kuvvet bulmak niyetiyle alınmalıdır.
Yenen yemekten maksat, ibadetin yerine getirilmesi için kuvvet kazanılması olmalıdır. Elbise giymekten maksat, avret yerini örtmek, sıcaktan ve soğuktan korumaktır. Bu ölçüyü diğer zaruri mubah işlerde de devam ettirmelidir.
Sana tefekkür lâzım. Kalbe dayalı işleri yapmak gerek. Aksi halde yarın ziyandan ve pişmanlıktan başka bir şey elde edilmez.
Gençlik büyük fırsattır